Sakarya Üniversitesi
Reklam Dünyasından Haberler---Makaleler---Ödevler & Dökümanlar---Mezunlarımız--- Afiş Çalışmalarımız---İş ve Staj İlanlarıı---SAÜ'den Haberler ve Daha Fazlasına Forum Bölümümüzden Ulaşabilirsiniz...  
WebObis

  İLETİŞİM KULÜBÜ AKADEMİK BAŞKANI ÖĞR. GÖR. ZUHAL EROL'UN YENİ ADA KÖŞE YAZILARI

 

Bir el de sizden

 

Hiç görmemiştim bu sokakları, ilk kez geçiyordum. Yollar içeri girdikçe şehir dışarıda kalıyordu. Yedi yıldır , bina denmeyecek derme çatma odalarda varlığını Türk varlığına armağan eden küçüklere Sakarya Üniversitesi’nin de armağanlarını sunmaya gidiyorduk. Ne göreceğimizi bilmeden .
Yanıbaşındaki bir özel okulun gösterişli tabelasına inat, yakınların uzağında mütevazı bir okul karşılıyor bizi. Cap Anamur…Bakınca terkedilmiş zannedilen bu prefabriklerde, üç yüz çocuk, 2007 nin Feridelerinden matematik , hayat bilgisi öğreniyor. Hayat onlara paylaşmayı ve yetinmeyi öğretiyor.
Sapanca Meslek Yüksekokulu Halkla İlişkiler programı son sınıf öğrencilerinin sosyal sorumluluk projesi Cap Anamur İlköğretimokulu’nda hayat buldu. . Okul bahçesinde toplanıp müzikler eşliğinde hediyelerini bekleyen kimi esmer, kimi mavi gözlü, kimi kınalı saçlı bu çocuklar, Trakya , Harran, Karadeniz oluyor karşımda. Çoğu başka illerden göç eden ailelerin çocukları. “Abla adın ne” diye sorarken teşekkür etmek istiyorlar aslında. Esra elimi tutuyor, Mehmed sarılıyor, “Hediyeleri size ağabeyleriniz getirdi” diyorum, onlara teşekkür edin. İki yıldır dilim döndüğünce Halkla İlişkiler anlattığım öğrencilerim, hayatlarının en unutulmaz anlarını yaşıyorlar bu küçük bahçede. Türk bayrağı dalgalanıyor, İstiklal Marşı söyleniyor hep bir ağızdan. Tepede, toplumdan uzak fildişi kuleler olmakla suçlanan üniversitenin yetiştirdiği öğrencilerin topladığı yardım kolileri bekliyor yeni sahiplerini. Okul Müdürü teşekkür ederken, Milli Eğitim yetkilileri de katılıyor törene. Yalnız değiliz .Bir de YeniAda. Gazeteci ablalarına el sallıyor küçükler, veliler. Evlerini düşünüyorum. Çoğunun evinde su akmıyor, tek tencere kaynıyor ihtimal. Marka yok ayakkabılarında, bilgisayarlarının kabloları da yok çalındığı için. Dersane , etüd bilmiyorlar, sinema , tiyatro , cd değil televizyon tek eğlenceleri. Ama gözlerinin içi gülüyor, yürekleri açık size. Büyük bir şehrin , küçük bir okulunda yeni dostluklar kuruluyor. İsimlerimizi bilmeden de sevebiliyoruz birbirimizi.
Çoğumuzun, küpeli, düşük bel pantalonlu diye yadırgadığı Üniversiteli gençler kulağımıza küpe olacak şeyler söylüyorlar. “Bizden sonra da yardımlar devam etsin, bitmesin”… diyorlar. Yardım toplarken bu şehir onları itti ama onlar çekmiyorlar ellerini bu şehirden.”Çok yorulduk ama değdi hocam “ diyorlar. İsmini bilmediğimiz vatandaşlardan, şirketlerden gelen paketleri sevinçle kucaklıyor çocuklar…


Onlar bizden biz onlardan ayrılmak istemiyoruz. Müdür Beyle seneye daha güzel şeyler yapmak üzere sözleşiyor, ayrılıyoruz okuldan. Kars’lı Onur’un mavi gözlerini alıyorum yanıma, Seda’nın ellerinin terini .
Bizim elimiz bu okula erdi. Kim bilir nereler var , kimler var bilmediğimiz görmediğimiz. Yardımlar, görmediğiniz bilmediğiniz birilerine ulaşırsa daha anlam kazanır. Eğer bu gençlerin el uzattığı okula siz de bir el verirseniz her şey daha güzel olacak. Ama yardım göndermeden önce siz bir gidip görün. Hatta önce sadece görün. Koridorlarda dolaşın, aralarına karışın. Buralı olmasa da bizden çok buralı hizmet eden Müdür Beyi dinleyin, işini bilmeyen ama işini seven benim memurum nasıl olur görün. Borsa, repo, seçimler, altın günleri, çılgınca alışverişler. Hepsini unutacaksınız. (ihtimal utanacaksınız). Bir zamanlar and içerken söylediğiniz gibi yurdunuzu, milletinizi özünüzden çok seviyorsanız, bir el de siz uzatın. Ne Mutlu Türküm Diyene!


 

Tarihi : 01 Haziran 2007 Cuma                                          

 

  http://www.sakarya.edu.tr | http://www.iletisimk.sakarya.edu.tr |Bize Ulaşın