“Hadi vakit geldi,
kaçırmayalım “ derken titrer içim. Aslında kaçırmak, göndermemek,
yalnız kalmamak lazım. Ahhh bu vedalar olmasa, yollar çıkmasa
ayrılığa. Gelmeler bu kadar zamansız gitmelere dönmese. Gelenler
gitmese diyorum ya da kalanlar da onlarla gitse...
Bavulları sevmiyorum, muavinleri, otobüsleri, biletleri. Hepsi
vuslat hırsızı, kavuşmaları elimizden alan. Eve yalnız dönmeleri
sevmiyorum, boşalmış üzgün odaları. Unutmam deyip unutulan eşyalar
ağlatıyor beni. Ya kahkahalar geliyor aklıma ya beni ağlatan sözler.
Gidenler biraz hüzün, çokça anı ve beni bırakıyorlar. Vedaların
ardından sessizce ağlıyor evler.
Yolcular telaşlı, kalanlar küskün. Gidene el sallarken gitme der
gibi yalvaran bakışlar. Otobüs bozulsa, vazgeçse, gitmiyorum
dese’lerle dolu son bir hoşça kal. “Gitmek istemiyorsa dönmeli
insan” diyorum. Göndermek istemiyorsa da söylemeli.
Bak daha güneşin batışını seyretmedik. En büyük deniz kabuğunu
bulamadık daha. Sana söyleyeceklerim bitmedi, sırlar var paylaşacak.
Gidersen, kim bilir... Görüşemeyebiliriz bir daha.
Vakit geldi... Bulutlara takılır yürek, alır götürür deniz kokulu
şarkıları. Giden gitse de hafıza yaşatır yasemin kokan anıları.
Şimdi gideni gülümseyerek uğurlamak gerek Hissettirmemeli içimizi
kanatan gül dikenlerini. Giden bilir mi ki ‘hoşça kal’ aslında
“gitme kal“; ‘Hadi görüşürüz’ “ya bir daha göremezsek “ demek.
Ayrılığın gizli tadı isteyip de gitme diyememek.
Hadi sana iyi yolculuklar. Sakın uyuma, ağaçları seyret camdan.
Biraz beni, çokça dünyayı, evreni düşün. Sen balık burcusun
denizleri seversin, maviyi. Yakamozları hatırla, yosunları,
midyeleri... Söz sen dönene kadar gezmeyeceğim sahilleri...
Gitmek mi zor kalmak mı? Anneme söyle kalmak zor! Giden, yeni
yollarda yeni insanlar görür. İstasyonlarda, duraklarda bekleyeni
vardır. Kalanın elinde kalan kocaman bir yalnızlıktır. Senin yolun
açık olsun.
Ama bir daha gelirsem dünyaya, bir kez daha.
Gitmeler benim kalmalar sizin olsun...
|