Sakarya Üniversitesi
Reklam Dünyasından Haberler---Makaleler---Ödevler & Dökümanlar---Mezunlarımız--- Afiş Çalışmalarımız---İş ve Staj İlanlarıı---SAÜ'den Haberler ve Daha Fazlasına Forum Bölümümüzden Ulaşabilirsiniz...  
WebObis

  AYIN MAKALESİ

 

TEMİZ TÜRKÇE VE HALKLA İLİŞKİLER
Muhteşem İkili!
Ali KALIPÇI Mart 2007


Neden mi “Muhteşem İkili”?
Hemen hatırlayalım, halkla ilişkiler nedir, neye yarar:

Klasik tanımıyla halkla ilişkiler:
Bir kamu ya da özel kuruluşun,
İlişkide bulunduğu kitlelerin güven ve desteğini kazanmak üzere giriştiği;
iki yönlü iletişime dayalı ve
sonuçta kitlede kuruluşun, kuruluşta ise kitlenin taleplerine uygun değişimlerin gerçekleştirilmesine yönelik;
plânlı ve sürekli çabalardır.
Bir yönetim görevidir.

Şimdi bu tanımı aklımızın bir köşesinde tutarak bilgemize kulak verelim. Ne diyor bilgemiz:
-“Bize bol bol ışık getir, düşmek etrafı görmemektendir.” diyor.
Düşmemek için etrafı görmek, bunun için de ışık bilgi gerekir, bilgi aydınlık gerekir, diyor.
Halkla ilişkiler işte bu yolda koşan bir disiplindir.
- Halkla ilişkiler hedef kitlelerimizi bizim hakkımızda
- bizi de hedef kitlelerimiz hakkında bilgilendirmedir.

Halkla ilişkiler uzmanları kimlerdir:
- Kuruluşumuza güvenilmesini sağlayan saydamlaştırıcılardır.
- Kuruluşun içinin, yüreğinin, beyninin, görülmesini sağlarlar.

Halkla ilişkileri doğuran ihtiyaç nedir?
Bu soruyu cevaplayabilmek için İNSANA biraz yakından bakalım.
İnsan neyi sever?
- Varlığını, varolmayı, yaşamayı, kendisini. Çünkü insanın birinci içgüdüsü yaşama içgüdüsüdür.
- İnsan doğuştan yaşamaya programlanmıştır.
İnsan neden korkar?
- Kendisini, varlığını tehdit eden ve edebilecek olan her şeyden.
- İçinde her tür tehdidi barındırabileceğinden bilinmezden. Ne olduğunu bilemediği her şeyden.
- İçinde bilinmezi sakladığı için de karanlıktan.

Korkan insan ne yapar?
- Korktuğu şeyden kaçar. Korktuğu şeyin kendisine ulaşamayacağı bir uzaklığa kaçar. Veya ?
- Korktuğu şeyi kendisine zarar veremeyecek bir yere kovalar.
- Korktuğu şeyi kendisine zarar veremeyecek bir yere hapseder.
- Korktuğu şeye saldırır, onu yok eder.

 

TEMİZ TÜRKÇE VE HALKLA İLİŞKİLER
Muhteşem İkili!
Ali KALIPÇI Mart 2007


Halkla ilişkileri doğuran ihtiyaç, işte çevremizdekilerde oluşabilecek ve bizi yok
etmeye yönelik hareketi başlatabilecek olan bu “bizden korkmak” duygusunu önleme ve giderme ihtiyacıdır.
Halkla ilişkiler bu ihtiyacı karşılayan bir disiplin, bir tanıtma yöntemidir.

Tanıtma ve Halkla İlişkiler
Tanıtma, hedef kitleyi bizim ne olup ne olmadığımız konusunda bilgilendirmedir.
Halkla ilişkiler, hedef kitlenin bu bilgi ihtiyacını kendi iç kamuoyuna duyurma, sonra
da doyurma disiplinidir.
Hedef kitleyi kendimiz konusunda çekici, etkili, inandırıcı bir bilgilendirme yöntemidir.
Onlar için bir tehlike olmadığımızı gösterecek, kanıtlayacak, tam inandıracak bir
tanıtma yönetimidir.

Tanıtma bizi çevrenin gereksiz korkularından kaynaklanabilecek saldırılarından korur.
Halkla ilişkiler uzmanı kuruluşunu, içinde yer alacağı toplumun aklına gelebilecek tüm olumsuz soruları yeterli cevaplayacak yapıda tanıtır.
Saydamlık en etkin koruyucudur
- En etkili tanıtma yollarından biri saydamlaştırmadır. Halk ağzıyla saydamlık, kuruluşumuzu “içi dışı bir” bir kuruluş olarak tanıtmaktır.
- Tanıtma bir tür çevre koruma, çevre kirlenmesini önleme çalışmasıdır. Halkla ilişkiler, kuruluşumuzun içinde yaşayacağı çevrenin korunması, yanlış, eksik bilgi ya da bilgisizlikle kirletilmesinin önlenmesi çalışmalarıdır.

Tanıtma hata kabul etmez
- Halkla ilişkiler uzmanı, kuruluşun içinde yer aldığı çevre tarafından kabul edilmesi, o çevre ile kan uyuşmazlığına düşmemesi için, tanıtımını yaparken, bir mayın tarlasındaki detektör gibi, uzman kılavuz gibi olmak zorundadır.
- Tanıtmadaki bir küçük yanlış, silinemez bir lekeye dönüşebilir. Bir küçük yanlış tüm doğruları silebilir. Çünkü hep biliriz:
“Bir insanın adı çıkacağına canı çıksın daha iyidir.”
“Çamur at izi kalır, iz olur, yol olur, herkes kullanır.”
“Bir önyargıyı silmek, bir atomu parçalamaktan daha zordur.”
(Yeri gelmişken yaşamakta olduğumuz bir saldırıyı “Ermenilerin bizi soykırımcı ilan etmesi saldırısını” hatırlayalım.
Bu saldırı ve pek çok Avrupalının bize “Barbar” demesi bizi soykırımcı sayması bizi yok edici bir saldırı bir çevre kirlenmesidir. Gecikmeden en kesin şekilde hepbirlikte önlenmelidir.)

Halkla ilişkiler, kuruluşun yaşam yolundaki engelleri yoketme işidir.
Öyleyse kuruluşunun adına gölge düşürebilecek mayınları iyi teşhis etmesi gerekir.
Bu açıdan hakla ilişkiler çalışanı askerlikteki istihkam birliği gibidir. Ordu ilerlerken en önde gider, geri çekilirken de en arkada kalır.
 

TEMİZ TÜRKÇE VE HALKLA İLİŞKİLER
Muhteşem İkili!
Ali KALIPÇI Mart 2007


Nedir Bu Engeller
Halkla ilişkilerin yok etmek zorunda olduğu, kurumun-kuruluşun yaşam yolu üzerindeki engellerin başlıcaları “değer yargıları uyuşmazlığı”, “sevgisizlik” ve “güvensizlik” tir.
Değer Yargıları uyuşmazlığı engeli.
İçinde bulunduğumuz çevrelerin bizi sadece tehlikesiz görmesi, bizden korkmaması, şimdilik bize dokunmalarını önler. Ama varlığımızı gelişen bir şekilde sürdürmemize yetmez.
Bunun için bizi birlikte yaşamaya katlanılır bulması, kendi değer sistemine uyumlu bulması, hatta bu sistemi geliştirebileceğimize inanması da gerekir.

Sevgisizlik engeli.
- İçinde bulunduğumuz çevrenin bizi (kişi, kurum, kuruluş, ulus, devlet) olarak
birlikte yaşamaya katlanılır bulması da yetmez. Dahası gerekir.
Bu “daha”, bizi sevmesidir. Öyleyse halkla ilişkile, bir sevgi ekiciliğidir.

Güvensizlik engeli.
- Halkla ilişkiler amaçları yolunda başarılı olmanın son aşaması GÜVENDİR.
Halk, ancak güvendiğine yanına yaklaşma, yanında, yakınında yaşama hakkı verir.
Güven ise ancak kanıtlanmış iyilikle sağlanır. Bir kişi, şirket, kurum vb. belli bir çevrede yaşayabilmek için iyi olmak ve iyiliğini çevresine geçerli kanıtlarla kanıtlamak zorundadır.
Öyleyse halkla ilişkiler bir iyilik plânlayıcılığıdır.
- Kendi kuruluşunun gücüne göre topluma (halka) en iyi iyiliği bulup uygulama, uygulatma sistemidir. .
- İyilik yapmak iyidir, ancak bu da tek başına yetmez. Yapılan iyiliklerin uygun üslupta etkili bir şekilde tekrarlı duyurulması da gereklidir. Duyuru, iyiliğin “alanı mağdur, vereni mağrur etmemek” kuralına uygun olmalıdır. Duyuru, sadece bilgilendirme, haber verme ve başkalarını da iyilik yapmaya özendirme yapısında olmalıdır.
Halkla ilişkiler sistemi işte bunu yapar.

Bu değerlendirme içinde görüleceği gibi Halkla ilişkiler, bir tür kendi kendini vergilendirmektir
Halkla ilişkiler, kuruluşun bencilliğini diğerkâmlıkla “diğerlerini de kendi kadar düşünmek” ile dengeleyen, kuruluşun gücüne göre topluma en iyi iyiliği bulup uygulayan bir disiplindir.
Bu açıdan bakıldığında halkla ilişkiler, bir tür kendi kendini vergilendirmek ve kendi için takdir ettiği vergiyi ödemektir.

Halk yutmaz.
Ancak şunu da karıştırmamak gerekir.
Halkla ilişkiler, kuruluşun çıkarlarını iyilik gibi yutturma sanatı değildir.
Halk yutmaz.
Plânlanan iyilik, sadece iyilik olsun diye yapılan bir iyilik olmalıdır. Aksi
halde yalan reklam olarak algılanır.
 

TEMİZ TÜRKÇE VE HALKLA İLİŞKİLER
Muhteşem İkili!
Ali KALIPÇI Mart 2007


Halkla ilişkiler bir uyum sürecidir.
Görüyoruz ki halkla ilişkiler, içinde yer aldığımız bize hayat veren, onsuz
olamayacağımız çevrenin bizden korkmamasını, bizi kabul etmesini, bizi sevmesini, bize güvenmesini sağlama amacına koşuyor.
Çevremizin, bizim yaşayıp gelişmemize uygun bir tavır alması için bizim de o çevrenin yaşamasına destek olmamız amacına koşuyor. . .
Öyleyse halkla ilişkiler bir iç ve dış uyum sürecidir. Doğaldır ki sonucu uyumlu kuruluş, uyumlu toplum olacaktır.

Halkla ilişkilerciler de, şirketin veya kurumun toplumla karşılıklı etkileşim içinde uyumunu sağlayan uzmanlar.

Halkla ilişkiler bir kültür etkinliğidir.
Madem ki halkla ilişkiler bir açıdan kuruluşu çevresine, çevresini kuruluşa uydurma sanatıdır, ve madem ki İnsanın kendisiyle ve çevresiyle uyumu kültürdür.
Öyleyse halkla ilişkiler bir kültür üretim dinamiği, güçlü bir kültür etkinliğidir. .

Halkla ilişkiler sanki bir dostluk cemiyetidir.
Halkla ilişkiler birimi kendi kuruluşu ile o kuruluşun içinde yer aldığı toplum arasında, iki ülke arasındaki dostluk cemiyeti gibi çalışır.
Halkla ilişkiler, kuruluşun güler yüzü, içinde bulunduğu çevrede “merhaba” diyen ilk kişi olmayı beceren sevecen temsilcisidir.

Halkla ilişkiler ve kriz yönetimi
Halkla İlişkiler, beklenmeyen bir zamanda, kurumun itibarının sarsılması sonucunu doğurabilecek ve hemen çözümü gereken bir sorunla – bir krizle karşılaşıldığında bu çözümü sağlayan can kurtarandır.
Ordunun, beklenen ya da beklenmeyen bir zamanda patlayan bir savaşta devreye girecek olan savaş planları gibi gerekli eylem planlarını ve bu planların uygulama çalışmalarını yapan kurmay görevlisidir.
Barış zamanındaki savaş tatbikatları gibi kriz eylem planlarının kontrolü yapısında uygulamalar yapan sanki bir sivil savunma görevlisidir.
Krizde, genelde krizin baskısıyla insanın içgüdüsel yanı- duyguları öne geçer. Eylemlerini aklı, sağduyusu değil duyguları yönetir hale gelir.
Oysa insanı insan yapan özellik düşünüyor olması, insanın en büyük gücü ise aklıdır.
Bu nedenle kriz durumu ortaya çıktığında halkla ilişkilercinin yapacağı ilk iş, krizin şok etkisiyle öne çıkan duygusallığı durdurmak;
yerine insanın en büyük gücünü –aklı-, tekrar devreye sokup eylemleri yönetir hale gelmesini sağlamaktır.
Özetle halkla ilişkiler yetkilisi, kriz anında, kurumun aklını başına toplamasını sağlar
Krizde akıl, yangında ilk kurtarılacak değerdir.
 

TEMİZ TÜRKÇE VE HALKLA İLİŞKİLER
Muhteşem İkili!
Ali KALIPÇI Mart 2007


Toplumumuz bunu yüzyılların deneyimi ile çok ilginç bir pratikle gösterir. Ne yapar:
Bir kriz nedeniyle şaşkınlık veya aşırı duygusallık gösteren kimseye aklı başına gelsin diye bir tokat atar.

Özetle halkla ilişkiler disiplini işimizin rast gitmesi için:
- Özelde kurumumuzu oluşturanlardan başlayarak hedef kitlelerimizin, genelde içinde yer aldığımız toplumun bizi tanımasını, sevmesini, bize güvenmesini sağlar.
- Böylece onları, “kendimizi, işimizi, geliştirme çalışmalarımızın” engeli yerine destekçisi yapar.
- Başarı ve mutluluk yollarını açar.
- Kriz anında, kurumun, kuruluşun aklını başına toplamasını sağlar.
- Sihirli bir tanıtma disiplinidir.
- Hayatla uyum, hayata gülme, hayatı yüzümüze güldürme sanatıdır.

Peki bunun TEMİZ TÜRKÇE ile ne ilgisi var” derseniz söyleyelim:
Tanımında görüleceği gibi halkla ilişkiler iki yönlü iletişime detaylı bir disiplindir.
Temiz olmayan, yabancı dillerle kirletilmiş, yapısı bozulmuş bir Türkçe’yle temiz – doğru iletişim sağlanabilir mi?
Yabancı dillerle kirletilmiş, kirli bir Türkçe’yle ancak yanlış anlatma yanlış anlama ve anlaşmazlık sağlanır.

Oysa biliyoruz ki:
“Yanlış anlaşılan bir doğrudan daha tehlikeli bir yalan yoktur.”.
Çünkü, taraflar, yanlışı doğru zannettikleri için yanlışta sonuna kadar direneceklerdir. Bu da anlaşma değil, kavga, savaş tohumudur.

Dil halkla ilişkilerin her alandaki en etkili aracıdır.
Yunus’un “Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı” diye gücünü sergilediği söz yanlış söylenir, yanlış anlaşılırsa savaş kestirmek için söylediğimizde baş kestiririz. “Kaş yaparken göz çıkarırız.”

Yanlış anlaşılan bir dille tarafları birbirine doğru tanıtarak karşılıklı korkularını gidermek yerine her ikisine birden bilinmez korkular ekeriz.

En değerli özelliğimiz, en büyük gücümüz olan düşünce güzümüzü bulanıklaştırarak bilgi üretmemizi, kendimizi, içimizi, dışımızı çevremizi aydınlatmamızı önler, karınlık korkular, karanlık korkuları saçarız.

İyiliği ikilik, sevgiyi gergi yapar, uyumu uyumsuzluğa sürükleriz.

Hakla ilişkiler bir saydamlaştırma disiplini idi. Peki
“kirli bir dilden, temiz ve net bir görüntü sağlayacak- saydamlaştırma- beklenir mi?”

 

TEMİZ TÜRKÇE VE HALKLA İLİŞKİLER
Muhteşem İkili!
Ali KALIPÇI Mart 2007


Uyumun temel taşı değer yargılarında birleşmedir. Temel değer iyi insan, iyi kurum olmaktır.
İyiyi, iyiliği doğru ve iyi iletmek gerekir. Yanlış, kötü iletilen iyi, kötülüğe dönüşür. İyiliği kötülüğe dönüştüren bir dille, yanlış anlaşılan kirli bir dille, kirli bir Türkçe’yle halkla ilişkilerin sonuç amacı olan sevgi, güven kazanılabilir mi?

Yanlış anlatan, yanlış anlaşılan kirli bir dille (Türkçe’yle) insanla insanın, insanla doğanın, insanla eşyanın, insanla toplumun, toplumla toplumların uyumu demek olan yüksek kültür yaratılabilir mi?

Daha’sını söylemeye gerek görmüyorum.
TÜRKÇEMİZ kirli, bozuk olursa, bütünüyle iletişime dayalı halkla ilişkiler de içinde olarak tüm disiplinlerdeki çalışmalarımız, bilim – sanat koşularımız da çaresiz yetersiz kalır.
Yöneldiğimiz “çağdaş uygarlığı aşma” hedefimize ulaşamayız.
Temiz Türkçe, temiz düşünce tüm disiplinlerin, halkla ilişkilerin, halkla ilişkiler de başarının olmazsa olmaz koşuludur.

Çağdaş uygarlığı aşma koşusunda Temiz TÜRKÇE yoldaşınız olsun,
yolunuz aklınız, alnınız, bahtınız açık olsun.
 

Yazının Linki : http://www.ahid.org.tr/tr/temizturkce/yazi06.doc

 

  http://www.sakarya.edu.tr | http://www.iletisimk.sakarya.edu.tr |Bize Ulaşın